Lanet oLsun ,
bu yük ağır !
26 Kasım 2009 Perşembe
23 Kasım 2009 Pazartesi
<3
Σ 'αγαπώ άγγελός μου
(: yunan .
я тебя люблю ангел
(: rus .
私は自分の天使あなたを愛し
(: japon
(: japon
ti amo angelo
(: ispanyoLأحبك يا ملاكي
(: arapça
22 Kasım 2009 Pazar
O.oOooo
giT deniLen yere dönmek yüzsüzLük müdür ,
hayatın biLincine varmak mı ?
akıLda kırık kaLpLerLe öLmek istenir mi ?
herşey için bir biLmiyorum var azığımda .
ßiLmiyorum be hayat ,
sen biLdiğin gibi geLiyorsun nasıLsa . .
hayatın biLincine varmak mı ?
akıLda kırık kaLpLerLe öLmek istenir mi ?
herşey için bir biLmiyorum var azığımda .
ßiLmiyorum be hayat ,
sen biLdiğin gibi geLiyorsun nasıLsa . .
- ' hayat gitgellerim arasında mengene şimdi , bense tüm mengenelerle savaşmaktayım ..' -
21 Kasım 2009 Cumartesi
Bén YaLnız Séni SévDim....
Kapıyı anahtarla açmayı sevmiyorum
Zili çalmalıyım ve sen açmalısın kapıyı
‘’Hoş geldin canımmm..’’ deyip boynuma sarılmalısın
Uzun uzun öpüşmeliyiz kapı aralığında,
Elelele tutuşup içeri yürümeliyiz
Sen biçırpıda sıralamısın;
Belki de üçü önemli otuzbeş kırk haberi birden
’’Sular yoktu bütün gün biliyormusun’’
Demelisin mesela.
’’Yemeği ocakta unutup yakmamışmıyım pilavın dibini
Sonra da tüpgaz bitti alay eder gibi’’ demelisin mesela.
Adları da saçları gibi hep birbirine benzeyen ortaokul arkadaşların
Çatkapı yapmış olmalı aniden ve öğlen.
Annen aramış yakında geleceklermiş
Bana da selam söylemişmiş olmalı mesela.
O kadar işinin arasında,
Camları da silmiş serinmiş olmalısın
Eskilerini eskiciye verdim,o eski mintanlarını filan demelisin
Pilastik leğen, mandal bi de faraş almış olmalısın karşılığında
Bi gündüz yayınında faydalı en az on şey öğrenmiş olmalısın
Çıkmayan lekeleri kolayca çıkarmaya
Şarap şişelerini kolayca açıp,
Boş şişelere mumlar damlatıp dekor yapmaya
Bi ton faydalı şeyler
Ben mutlaka; ’’yaaaa öylemi olmuş’’
Diyeceğin haberler varmeliyim sana
Süratle beni kızdıracak bişeyler yapmalısın
Ben zaten seni kızdıracak bisürü şey yapmış olmalıyım dışarda
Gözüme bakıp anlamalısın yediğim herzeleleri
Sen anlamazlıktan gelmelisin hepsini
Yüzlememelisin yine de
Usulca utanmalıyım
Anladığını anlamazdan gelmeliyim
Anladığını anladığımı anlamamalısın
Bu böylece sürüp gitmeli bi vakit
Ben yine herzamanki gibi, yarın rejim yapmaya
Spora başlamaya, sigarayı artık bırakmaya karar vermeliyim.
Sen bikaçgüne kadar bi iş bulup artık çalışmaya,
Bi ev bulup oraya geçmeye
Hayatına bi çeki düzen vermeye, karar vermelisin
’’Çay koyyyy’’ yapmalı, yine ben hatırlatmalıyım
Radyo yine tuhaf şarkılar çalan bi gavur kanalına ayarlı olmalı
Televizyon yine senin kanallarına kilitli
Ve kül tablaları, çay tabakları yani
Firar etmiş olmalı ortalıktan yine
Gözlerinde güzellikten başka
Güzellikten başka bişey yokmuş gibi
Sıkıntı yüklü, soru yüklü bakışları görememeliyim
Sevgimin büyüklüğü herşeye yeter sanmalı
Hiçbi bunaltını anlamayacak kadar dangalaşmalıyım
İkide bi sözlerini kesip,çocuksuluğunu
Saflığını, yalınlığının sularını kurutup
Ciddi, akarlı, kerametli konulara davet etmeliyim seni.
Ve bigün....
Bigün çekip gitmelisin evden
Gitmenle anlamalıyım;
Bu ev sevdasız olana bol gelir,
Yürü yürü bitmez koridorlar
Evin manzarası karanlığa göz kırpar,
Bu evde tek başına yaşayanlara, köpekler bile havlamaz bahçede
Çay pişmez, yemek yenmez
Sigaranın bile tadı kaçar
Dışarda itiş kakış kalabalıklarda yiter gider evin sahibi
Kendini arayıp arayıp bulamaz
Merhabaların da anlamı kalmadığından;
Kimselere selam verip alamaz
Denizde,karada,yatakta;
Hiçlik solukları alıp verir
Bi şiirin dizeleri okunur kitaptan
Şair sankimde bilmiş gibi
’’Düşmesin bizimle yola
evinde ağlayanların gözyaşlarını
boynunda ağır bi zincir gibi taşıyanlar,
çekilsin yolumuzdan kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar’’
yazmıştır.
Şiire de, şaire de, yaşama da kızılır
Kapının önüne gelinir
Alışkanlık icabı kapı çalınır
Yalnızlık pusuya yatmıştır içerde
Duyar, ama açmaz kapıyı
Neden sonra hatırlarsın
Anahtarını çıkarırsın
Kapıyı anahtarla açmayı sevmiyorum be...
Yalnızlığımı sevmiyorum
Ben yalnız, ben yalnız seni, yalnız seni
ÇOK... VE ÇOK....VE ÇOKKKKK...
SEVİYORUM...!
anonim
Zili çalmalıyım ve sen açmalısın kapıyı
‘’Hoş geldin canımmm..’’ deyip boynuma sarılmalısın
Uzun uzun öpüşmeliyiz kapı aralığında,
Elelele tutuşup içeri yürümeliyiz
Sen biçırpıda sıralamısın;
Belki de üçü önemli otuzbeş kırk haberi birden
’’Sular yoktu bütün gün biliyormusun’’
Demelisin mesela.
’’Yemeği ocakta unutup yakmamışmıyım pilavın dibini
Sonra da tüpgaz bitti alay eder gibi’’ demelisin mesela.
Adları da saçları gibi hep birbirine benzeyen ortaokul arkadaşların
Çatkapı yapmış olmalı aniden ve öğlen.
Annen aramış yakında geleceklermiş
Bana da selam söylemişmiş olmalı mesela.
O kadar işinin arasında,
Camları da silmiş serinmiş olmalısın
Eskilerini eskiciye verdim,o eski mintanlarını filan demelisin
Pilastik leğen, mandal bi de faraş almış olmalısın karşılığında
Bi gündüz yayınında faydalı en az on şey öğrenmiş olmalısın
Çıkmayan lekeleri kolayca çıkarmaya
Şarap şişelerini kolayca açıp,
Boş şişelere mumlar damlatıp dekor yapmaya
Bi ton faydalı şeyler
Ben mutlaka; ’’yaaaa öylemi olmuş’’
Diyeceğin haberler varmeliyim sana
Süratle beni kızdıracak bişeyler yapmalısın
Ben zaten seni kızdıracak bisürü şey yapmış olmalıyım dışarda
Gözüme bakıp anlamalısın yediğim herzeleleri
Sen anlamazlıktan gelmelisin hepsini
Yüzlememelisin yine de
Usulca utanmalıyım
Anladığını anlamazdan gelmeliyim
Anladığını anladığımı anlamamalısın
Bu böylece sürüp gitmeli bi vakit
Ben yine herzamanki gibi, yarın rejim yapmaya
Spora başlamaya, sigarayı artık bırakmaya karar vermeliyim.
Sen bikaçgüne kadar bi iş bulup artık çalışmaya,
Bi ev bulup oraya geçmeye
Hayatına bi çeki düzen vermeye, karar vermelisin
’’Çay koyyyy’’ yapmalı, yine ben hatırlatmalıyım
Radyo yine tuhaf şarkılar çalan bi gavur kanalına ayarlı olmalı
Televizyon yine senin kanallarına kilitli
Ve kül tablaları, çay tabakları yani
Firar etmiş olmalı ortalıktan yine
Gözlerinde güzellikten başka
Güzellikten başka bişey yokmuş gibi
Sıkıntı yüklü, soru yüklü bakışları görememeliyim
Sevgimin büyüklüğü herşeye yeter sanmalı
Hiçbi bunaltını anlamayacak kadar dangalaşmalıyım
İkide bi sözlerini kesip,çocuksuluğunu
Saflığını, yalınlığının sularını kurutup
Ciddi, akarlı, kerametli konulara davet etmeliyim seni.
Ve bigün....
Bigün çekip gitmelisin evden
Gitmenle anlamalıyım;
Bu ev sevdasız olana bol gelir,
Yürü yürü bitmez koridorlar
Evin manzarası karanlığa göz kırpar,
Bu evde tek başına yaşayanlara, köpekler bile havlamaz bahçede
Çay pişmez, yemek yenmez
Sigaranın bile tadı kaçar
Dışarda itiş kakış kalabalıklarda yiter gider evin sahibi
Kendini arayıp arayıp bulamaz
Merhabaların da anlamı kalmadığından;
Kimselere selam verip alamaz
Denizde,karada,yatakta;
Hiçlik solukları alıp verir
Bi şiirin dizeleri okunur kitaptan
Şair sankimde bilmiş gibi
’’Düşmesin bizimle yola
evinde ağlayanların gözyaşlarını
boynunda ağır bi zincir gibi taşıyanlar,
çekilsin yolumuzdan kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar’’
yazmıştır.
Şiire de, şaire de, yaşama da kızılır
Kapının önüne gelinir
Alışkanlık icabı kapı çalınır
Yalnızlık pusuya yatmıştır içerde
Duyar, ama açmaz kapıyı
Neden sonra hatırlarsın
Anahtarını çıkarırsın
Kapıyı anahtarla açmayı sevmiyorum be...
Yalnızlığımı sevmiyorum
Ben yalnız, ben yalnız seni, yalnız seni
ÇOK... VE ÇOK....VE ÇOKKKKK...
SEVİYORUM...!
anonim
Seni seviyoyum meLeğim : )
Çékirdék MutLaka 0Lsun...:)
Birinin kadını olmak istiyorum !
Başka hiç kimse tarafından dokunulmamak, konuşulmamak, bakılmamak hatta!
Biraz korunmak, biraz şımarmak...
Bir kaç çeşit yemek yapmak, İstiklal caddesinde sıkı sıkı elini tutmak, belki film izlemek ama mutlaka çekirdek çitlemek, bi yerlerde çay içmek, Pazar sabahı kahvaltısı etmek uzun uzun, sahilde yürüyüş yapmak gibi küçük ama zor heveslerim var!
Neden mi ?
Herkesin eli tutulmaz,
herkesle film seyredilmez,
herkesle çekirdek çitlenmez,
herkesin kadını olunmaz da o yüzden!
İçinden gelmeli...
Hücrelerine kadar hissetmeli, dna'larına kadar bilmeli insan!
Düşünerek emin olunmaz, bir anda ya olunur ya olunmaz.
Bir de şu yakın geçmiş duvarları olmasa, kafa da hiç karışmaz ya, olsun! Oysa bazen tek bir söze yıkılır bütün duvarlar, bir bakışa çözülür insan...
Kek yapmayı da öğrenmek lazım aslında!
Sabahları uyandığımda "günaydın sevgilim" mesajları görmek istiyorum telefonumda. Gün içinde özlediğim birisi olsun istiyorum. Özlemek istiyorum birini. Çok özlersem dayanamayıp gidip sarılmak istiyorum. Dayanamamak istiyorum!
Çalışırken, düşünmek istiyorum sonra onu! Aklımda olduğu için gülümsemek istiyorum ara ara... Gülümsediğim için daha çok çalışmak...
Birini sevmek istiyorum; hiç kimseyi sevmediğim gibi, biri sevsin istiyorum beni, hiç sevilmediğim gibi...
Biri o kadar çok sevsin ki beni, hatalarımı da sevsin istiyorum!
O kadar çok sevsin ki; hata yapmaktan ödüm kopsun!
Kıskansın istiyorum biri beni! Sorsun istiyorum "neredesin" diye, "Hımm kim aradı bakayım" diye! Ben sormam ama, korkmasın. O sorsun!
"Biliyo musun ne oldu?" ile başlayan heyecanlı cümlelerimin sonuna kadar tahammül etsin istiyorum biri bana. Mutlaka ipe sapa gelmez bir şey olmuştur ama dinlesin sonuna kadar. Ya bi yavru kedi macerası ya da işte ona benzer bir şeyler olmuştur. Ben de her seferinde sanki bahçeyi kazmışımda hazine bulmuşum gibi heyecanla ve öneminin üzerine basa basa anlatırım ya, dinlesin işte. "Ya, evet, çok mühim bir şeyler olmuş" falan desin bi de sonunda...
Şimdi ben istesem İstiklal caddesinde birinin elini tutup gezemem mi?
İstesem benimle birlikte çekirdek çitleyip aynı anda film seyretmeyi de başarabilecek birini bulamam mı bi arasam?
Şimdi ben yalnız olmak istemesem, yalnız olur ve bunları da yazıyor olurmuydum?
Hiç sanmam!
Birinin elini tutmakla, birinin elini, sıkı sıkı tutmak arasında çok fark var!
Ya tutarsın ya da tutmazsın ya da, tutmuş gibi yaparsın işte.
Ben yapmam!
Bunu zaten bilirsin.
Kimin elini tutacağını yani.
Deneyerek bulmazsın.
Sadece bilirsin.
Bilmek!
Açıklaması yok.
Ve ben elini sıkı sıkı tutmayacağımı bildiğim hiç kimseyle İstiklal caddesine gitmeyeceğim!
Heyecanla ve özene bezene olmadıktan sonra kimseye yemek yapmayacağım!
Repliklerin bir anlamı yoksa,çekirdeğim yanımda bile olsa kimseyle film seyretmeyeceğim.
Birinin kadını olmak istiyor canım; biraz korunmak, biraz şımarmak...
Helede akşamları başımı dizlerine koyup film seyrederken ,
Çekirdek mutlaka olsun!
Hande Hakgör
Başka hiç kimse tarafından dokunulmamak, konuşulmamak, bakılmamak hatta!
Biraz korunmak, biraz şımarmak...
Bir kaç çeşit yemek yapmak, İstiklal caddesinde sıkı sıkı elini tutmak, belki film izlemek ama mutlaka çekirdek çitlemek, bi yerlerde çay içmek, Pazar sabahı kahvaltısı etmek uzun uzun, sahilde yürüyüş yapmak gibi küçük ama zor heveslerim var!
Neden mi ?
Herkesin eli tutulmaz,
herkesle film seyredilmez,
herkesle çekirdek çitlenmez,
herkesin kadını olunmaz da o yüzden!
İçinden gelmeli...
Hücrelerine kadar hissetmeli, dna'larına kadar bilmeli insan!
Düşünerek emin olunmaz, bir anda ya olunur ya olunmaz.
Bir de şu yakın geçmiş duvarları olmasa, kafa da hiç karışmaz ya, olsun! Oysa bazen tek bir söze yıkılır bütün duvarlar, bir bakışa çözülür insan...
Kek yapmayı da öğrenmek lazım aslında!
Sabahları uyandığımda "günaydın sevgilim" mesajları görmek istiyorum telefonumda. Gün içinde özlediğim birisi olsun istiyorum. Özlemek istiyorum birini. Çok özlersem dayanamayıp gidip sarılmak istiyorum. Dayanamamak istiyorum!
Çalışırken, düşünmek istiyorum sonra onu! Aklımda olduğu için gülümsemek istiyorum ara ara... Gülümsediğim için daha çok çalışmak...
Birini sevmek istiyorum; hiç kimseyi sevmediğim gibi, biri sevsin istiyorum beni, hiç sevilmediğim gibi...
Biri o kadar çok sevsin ki beni, hatalarımı da sevsin istiyorum!
O kadar çok sevsin ki; hata yapmaktan ödüm kopsun!
Kıskansın istiyorum biri beni! Sorsun istiyorum "neredesin" diye, "Hımm kim aradı bakayım" diye! Ben sormam ama, korkmasın. O sorsun!
"Biliyo musun ne oldu?" ile başlayan heyecanlı cümlelerimin sonuna kadar tahammül etsin istiyorum biri bana. Mutlaka ipe sapa gelmez bir şey olmuştur ama dinlesin sonuna kadar. Ya bi yavru kedi macerası ya da işte ona benzer bir şeyler olmuştur. Ben de her seferinde sanki bahçeyi kazmışımda hazine bulmuşum gibi heyecanla ve öneminin üzerine basa basa anlatırım ya, dinlesin işte. "Ya, evet, çok mühim bir şeyler olmuş" falan desin bi de sonunda...
Şimdi ben istesem İstiklal caddesinde birinin elini tutup gezemem mi?
İstesem benimle birlikte çekirdek çitleyip aynı anda film seyretmeyi de başarabilecek birini bulamam mı bi arasam?
Şimdi ben yalnız olmak istemesem, yalnız olur ve bunları da yazıyor olurmuydum?
Hiç sanmam!
Birinin elini tutmakla, birinin elini, sıkı sıkı tutmak arasında çok fark var!
Ya tutarsın ya da tutmazsın ya da, tutmuş gibi yaparsın işte.
Ben yapmam!
Bunu zaten bilirsin.
Kimin elini tutacağını yani.
Deneyerek bulmazsın.
Sadece bilirsin.
Bilmek!
Açıklaması yok.
Ve ben elini sıkı sıkı tutmayacağımı bildiğim hiç kimseyle İstiklal caddesine gitmeyeceğim!
Heyecanla ve özene bezene olmadıktan sonra kimseye yemek yapmayacağım!
Repliklerin bir anlamı yoksa,çekirdeğim yanımda bile olsa kimseyle film seyretmeyeceğim.
Birinin kadını olmak istiyor canım; biraz korunmak, biraz şımarmak...
Helede akşamları başımı dizlerine koyup film seyrederken ,
Çekirdek mutlaka olsun!
Hande Hakgör
MeLeğim , benimLe çekirdek çitLer misin ?
: )
20 Kasım 2009 Cuma
##
bir yürek düştü yerden göğe ,
parçaları yaş oldu yüreğime ..
ağlıyorum , geçer mi acısı dersin , geçmiyor ..
yüreğim feci yırtılmış , kanıyor .
yürek kardeşini kaybetmek kötüymüş .
#
kötüymüş be , yakıyormuş ..
ordayken yanıbaşında oturanken ..
şimdi sadece yanıbaşına uzaktan bakıyor olmak kötüymüş ,
berbat hatta .. acıyorum .
ağLasam rahatLar mıyım dersin ?
ağLadım ama sonuç aynı ,
kanıyor ellerim ..
sen yürekmişsin , sensiz kanıyor diğer yüreğim .
19 Kasım 2009 Perşembe
anti-güven !
sevincimi nötrlemesen olmuyo mu ,
tahtası eksik yaşamım !
siyanür içip ölsem bari de saprofitlere en azından yararım dokunsa ..
nedir bu nedir mk ya :@
lan bi b*k mu yaptım da bu güvensizlik var gözünde anne ?
bana güvenmeyi öğren artık !!
tahtası eksik yaşamım !
siyanür içip ölsem bari de saprofitlere en azından yararım dokunsa ..
nedir bu nedir mk ya :@
lan bi b*k mu yaptım da bu güvensizlik var gözünde anne ?
bana güvenmeyi öğren artık !!
' Birikim '
Hani insan dolar dolar da boşaltamaz ya içini ,
düğüm olur ya herşey .. çözmek için harcayacak gücün dâhi yoktur hani .
öyle bitkinsindir ki herşeyden alıp başını gitmek bile faydasız gelir ,
öylece durmak boşluğa bakmak .. bakmak ve öylece kalmak ..
hiçbişi yokmuşcasına ,, denizin ortasındaki bi adaya hapsolmuşcasına ..
ama hüzünlü bi tutsaklıkla değil , kimsenin rahatsız edemeyeceği bir hâlin rahatlığıyla ..
öylece bakmak . görmemek bile sadece bakmak .
işte öyle bir boşluğa hitap ediyor gözlerim bi süredir ..
otobüs beklerken öylece zamanın durmasını öylece beklemeyi diliyorum hep ; mümkün değil elbet ..
sadece beklemekten ibaret benim dileklerim ; aksini hiç görmedim ki zaten .
ağlamayı bile beceremiyor gözlerim ,
bir bardak dolar dolar da nasıl taşmaz anlayabilmiş değilim .
sıkışıp kalmış gibi bütün duygularım , düşüncelerim .. yoğunlukları çok yoruyor beni ,başım sancıyor
sancılar çekiyor ama doğuramıyor şu nalet gözyaşlarını .
ıkınıyor ıkınıyor ancak sadece acıyorum ..
acımak böyle de yaşanıyormuş ,, insan ruhunu nasıl da acıtabiliyormuş meğer .
bıçak yarası hiçbişi bunun yanında eminim ,
yaşamadım hiç yaşamadın bilemezsin demeyin , bu öyle bişi değil .
boşlukta sallanıp boşluğun aslında ne olduğunu bilmemek !
sorgulayamamak kendini , cevap bulamamak hiçbir şeye .
eline alıp hayat hapını yutkunmak , yutkunmak ama çaresiz
çare yok , ağrı yok ki sızı da yok .. çözüm yok işte , bilmiyorum ki niye acıyorum
birikim diyor bir can'm
anlatamıyorum ama çok ağlayasım var diyorum , anlıyorum seni .. birikim canım diyor .
' birikim ' mi gerçekten ?
tek sorun bu mu ?
birikim , biriktin de ne b*k oldu ?
18 Kasım 2009 Çarşamba
ELin boynumda kaLsın .
bütün yasaklar
yerle bir olsun bugün
korkusuzca dizine uzanmak istiyorum
parmakların gezinirken saçlarımda
bir düş büyüsün kuytularda
öldürülen her anın
bir elinden sen tut, diğerinden ben
varsayalım ki ardımız yitik, zaman şehvetli
varsayalım ki bu bir düş değil
bir günah hiç değil
bütün intizarlar
üstüme olsun yarın
bir kez dokunayım dudaklarına sevdanın
sonra vebaliyle yıkasın doğan ilk gün
ve göndersin seni ait olduğun yere
elin boynumda kalsın
*Reşide Sarıkavak
yerle bir olsun bugün
korkusuzca dizine uzanmak istiyorum
parmakların gezinirken saçlarımda
bir düş büyüsün kuytularda
öldürülen her anın
bir elinden sen tut, diğerinden ben
varsayalım ki ardımız yitik, zaman şehvetli
varsayalım ki bu bir düş değil
bir günah hiç değil
bütün intizarlar
üstüme olsun yarın
bir kez dokunayım dudaklarına sevdanın
sonra vebaliyle yıkasın doğan ilk gün
ve göndersin seni ait olduğun yere
elin boynumda kalsın
*Reşide Sarıkavak
kaLsın ,
razıyım . .18Kasım'o9
16 Kasım 2009 Pazartesi
isyanLardayım a - a :@
bir anLasam asLında hiçbir sorun kaLmayacak ..
bakışLarından sıkıldım çocuk ; derdin varsa geL de .
nedir bu trip yapar mı yapmaz mı beLLi oLmayan havari bakışLarın sebebi ,
ah bir anLayabiLsem kafanızdan siyanür dökmeyeceğim yemin ediyorum !
O ağzınız derdinizi söyLeyin diye yaratıLmadı mı ,
ne bakıp duruyosun gözLerinin sesLerini ben duyamıyorum ki be mübarek !!ayın 16 ' sı bugün ..
ve ben hala çözemedim yaşamı
saat 21.19 geçiyorken dâhi .
13 Kasım 2009 Cuma
Seni ÖLesiye Sevmek Vardı
Seni öylesine sevmek vardı
Gül yaprağı öper gibi/
sin emde topragın kanar,
Bulutlar yağmasa
Oysa...
Seni Öylesine sevmek vardı.
Dardı,
Sen olmasan dünya
Başıma zin
dan
dı...
ve
Yağardı yüreğime
salkım salkım
Yaz akşamları
kadardı...
Hüzün.
ve
Ölüm vardı
Gündüzüm,
Seni öylesine sevmek vardı.
Seni öylesine sevmek vardı.
ve
Bulutlar gözlerine
Kanardı...
Issız nağmeler gibi
Gökyüzünden dökülüp
Sınardı...
ve
Işık damla damla
Gül Yapragına
Konardı.
Yar gözleri yardı,
O yardan beni atardı
ve
sevda bedenime dolardı.
SENİ ÖLESİYE SEVMEK VARDI.
Gül yaprağı öper gibi/
sin emde topragın kanar,
Bulutlar yağmasa
Oysa...
Seni Öylesine sevmek vardı.
Dardı,
Sen olmasan dünya
Başıma zin
dan
dı...
ve
Yağardı yüreğime
salkım salkım
Yaz akşamları
kadardı...
Hüzün.
ve
Ölüm vardı
Gündüzüm,
Seni öylesine sevmek vardı.
Seni öylesine sevmek vardı.
ve
Bulutlar gözlerine
Kanardı...
Issız nağmeler gibi
Gökyüzünden dökülüp
Sınardı...
ve
Işık damla damla
Gül Yapragına
Konardı.
Yar gözleri yardı,
O yardan beni atardı
ve
sevda bedenime dolardı.
SENİ ÖLESİYE SEVMEK VARDI.
SeLim TunçbiLek
Evet seni öLesiye sevmek vardı ;
ve beLki de senin hisLerini biLmeksizin . .
- sevmek karşıLık bekLer mi ki ,
13.11.2oo9
sanırım hâLa ordasın , içimde .
12 Kasım 2009 Perşembe
neaptın hacı <.<
şimdi dün buralara geldim aşk-ı ilanlar falan yaptım ya , vay anasını uçtu gitti sanki ..
ben mi, öyle sanıyorum ya da :/
hala trım trım merakLardaysam eğer geçmiş oLması bu kadar koLay oLabiLir mi ?
11 Kasım 2009 Çarşamba
aşkmış iLanmış ohoo .
senden hoşlanıyordum ..
aşık oLmamak için çabaLayıp durdum ; kaçtım senden ..
diLimin ucuna nasıL geLdiLer , seni seviyorumLarı nasıL def ettim biLiyor musun ?
anLıyorum ki şimdi iyiki defetmişim ..
yarin varmış senin , öyLe diyor face abimiz .
bizde bLog köşeLerinde LeyLa'yı oynayaLım =P
hiç sanmıyorum .. öyLece çürüyüp gidicek ne varsa ,
şiirLer yazacağım sana . belki yaşLar biLe akıtacağım ..
peki ne önemi var ?!
biLebiLcek misin sence ; hayır biLmeyeceksin ..
birgün canım sıkıLıp sana söyLemek isteyene kadar , beLki de hiç ..
biLsen noLucaktı ki ,, sadece rahatLayacaktım .
ama içimde bir ukte şimdi ,
face inat seni hoşlanıyoruuummm meleeek desem noLur ki :O
saçmalaktayım , bırakın da bari burda rahatLayayım ..
meLeksin sen meLeğimsin ..
sesindeki tatlılığa tutuLduğum . .
ama artık o tipiLerde zatüre oLup soLuksuzLaşıyorum sanırım ..
bugünLük bu kadar aşk iLan-ı yeter ,
bağırıcak oLursam geLirim .' sanırım en güzel sözümü duyamadan gideceksin benden .. haLbuki , ben .. kaLmanı isterdim .'
seni seviyorum :S
5 Kasım 2009 Perşembe
ithaftır .
suskunluğu bozulmuş bir dünyanın
artık iki suskunuyuz ..
olması gereken , olmuş olan ..
olmaması gerekn , yaşanmış oLan ..
vs vs vs artık bunLarın hepsi geçmiş oLunanLar ziLziLesi .
veLhasıL diyebiLecek ne söz ,
ne ah kaLdı geçmişten iLeriye .
ne ben ah ettim , ederim
ne de sen .. , her neyse .
bu kutLadığım iLk ve sanırım son doğumgünün oLuyor .
artık iki suskunuyuz ..
olması gereken , olmuş olan ..
olmaması gerekn , yaşanmış oLan ..
vs vs vs artık bunLarın hepsi geçmiş oLunanLar ziLziLesi .
veLhasıL diyebiLecek ne söz ,
ne ah kaLdı geçmişten iLeriye .
ne ben ah ettim , ederim
ne de sen .. , her neyse .
bu kutLadığım iLk ve sanırım son doğumgünün oLuyor .
kutLanması gerekLi mi değil mi ,
bunLarı düşünmem biLe yersiz ..
ben vefasız değiLim ,
kendimLe ilgili biLdiğim tek gerçek bu .
ancak ben unutkan da değiiLim,
herşey gün gibi , herşey an gibi ..
her neyse !
eLine aLacaksın aynayı birazdan ,
o sırada boncukLar saçıLacak yere .
topLamaya çaLışman faydasız , bırak dağınık kaLsın .
herşey gibi .
o aynaya uzun uzuun bakmanı istiyorum .
eğer birazcık hatrım varsa bir teLve kahveden gayrı o aynaya ricamdır uzun uzun bak .
bunLarı düşünmem biLe yersiz ..
ben vefasız değiLim ,
kendimLe ilgili biLdiğim tek gerçek bu .
ancak ben unutkan da değiiLim,
herşey gün gibi , herşey an gibi ..
her neyse !
eLine aLacaksın aynayı birazdan ,
o sırada boncukLar saçıLacak yere .
topLamaya çaLışman faydasız , bırak dağınık kaLsın .
herşey gibi .
o aynaya uzun uzuun bakmanı istiyorum .
eğer birazcık hatrım varsa bir teLve kahveden gayrı o aynaya ricamdır uzun uzun bak .
bak ki görebiLesin,
bak ki naptığını anLayasın .
bak ki kimseyi kırmayasın
gurur deniLen o saLak şeyin ne haLta yaradığını farkedesin
bak ve gör !
bak ve gör!
bak ve gör ki artık yanından biri daha eksilmiş oLmasın
bak ki naptığını anLayasın .
bak ki kimseyi kırmayasın
gurur deniLen o saLak şeyin ne haLta yaradığını farkedesin
bak ve gör !
bak ve gör!
bak ve gör ki artık yanından biri daha eksilmiş oLmasın
ne ben sezarım ,
ne sen brütüssün
ne ben sana kızarım
ne de zatın zahmet edip bana küssün
artık sennle biz
düşman bile değiliz .
doğumgünün kutLu oLsun !
ne sen brütüssün
ne ben sana kızarım
ne de zatın zahmet edip bana küssün
artık sennle biz
düşman bile değiliz .
doğumgünün kutLu oLsun !
Dprsf !
5 kasım 2oo9
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
>>>>>>>>>> kahveni kap da geL ! <<<<<<<<<<<<